On one of those perfect days, I woke up early and headed over to the village. I picked up the New York Times around the corner and walked to the Market Table for breakfast. After having my eggs benedict while reading the paper, I walked around the little boutiques, passed by the flower shops and went to my favorite bookstore in the city Three Lives & Company and got myself The Movable Feast by Hemingway, as our Paris trip with Queen Z is approaching.
My new book in my bag, a fresh cup of coffee in hand, I walked under the red, orange and yellow leaved trees and arrived at Cinema Village to see the documentary The Look, which is a selection of conversations with Charlotte Rampling. about Desire, Beauty, Taboo, Age, Love and Art, which was fantastic.
One of my favorite lines in the film was from Charlotte Rampling. That we are all lonely creatures. And we fall in love to share our mutual loneliness... Although I was alone on this day, I was in love with the city and it was incredibly pleasant, to share our mutual loneliness.
Bu mükemmel günlerden birinde erken kalkıp village'a gittim. Sokağın köşesinden New York Times alıp Market Table'da kahvaltıya gittim. Eggs benedict yiyip gazeteyi okuduktan sonra, minik butikler, çiçekçiler arasından yürüyüp en sevdiğim kitapçı Three Lives & Company'a gidip Queen Z'le Paris seyahatimiz yaklaştığından Hemingway'in The Movable Feast adlı kitabını aldım.
Yeni kitabım çantamda, taze kahvem elimde, kırmızı, portakal ve sarı yapraklı ağaçların altında yürüyerek Cinema Village'da Charlotte Rampling'le arzu, güzellik, tabu, yaşlanmak, aşk ve sanat'la ilgili diyaloglardan bir araya getirilmiş The Look adlı harika belgeseli seryrettim.
En beğendiğim bölümlerden biri Charlotte Rampling'in söylediği birşey oldu. Hepimiz yalnızız alsında. Ve bu ortak yalnızlığı paylaşmak için aşık oluyoruz aslında... O gün yalnızdım, şehre aşıktım ve şehirle ortak yalnızlığımızı paylaşmak çok ama çok hoştu.
* All Photos via Note to Self
No comments:
Post a Comment