I'm invited to a birthday dinner tonight and I wasn't going to go as I've been feeling quite under the weather this week. But when I heard that the dinner was going to be held at Munferit, it motivated me to go. It became one of my favorite restaurants ever since I attended another birthday dinner last month.
Although it is considered as a tavern, it is not your typical one. The chic and Retro European decor, designed as usual by Autoban, the modern spin on the food and the cocktail menus, make this place worth a visit.
As for the food itself, from the anchovy butter served with bread, to the baby octopus, from mint fava beans to the fish with tahini sauce, the creative take on these classics are a must try. Book your table now as it fills up quickly. And when you do go, you're going to know why.
Bu akşam bir doğumgünü yemeğine davetliyim ve bütün hafta kendimi yorgun ve hasta hissettiğimden dolayı canım gitmek istemiyordu. Ama yemeğin Münferit'de olduğunu öğrenmem beni oldukça motive etti. Geçen ay katıldığım bir başka doğumgünü partisine gittiğimde keşfettiğim bu restoran, favorilerim arasına girdi.
Taverna kategorisi altına alınmış olsa da, kesinlikle tipik bir taverna değil. Her zamanki gibi Autoban tarafından tasarlanmış şık ve Avrupai Retro dekoru, aynı zamanda yemek ve kokteyl menülerindeki modern tutumu burayı ziyaret etmeye değecek bir yer kılıyor.
Yemeğin kendisine gelince, ekmekle sunulan ançuves tereyağından bebek ahtopota, naneli favadan tahin soslu tekire, klasik meze ve yemeklere olan bu yaratıcı yaklaşımı denemek gerek. Şimdiden rezervasyonunuzu yapın çünkü haftasonları çabucak doluyor. Gittiğinizde nedenini anlayacaksınız.
* Photos via The Guardian
No comments:
Post a Comment