25.12.12

Rebel Ladies! Wear a Bow!


















My sis is reading this wonderfully enlightening book titled, "Intimate Communion." Despite the cheesy title, I'm absolutely hooked! To clumsily sum it up, it is about how both genders carry within them masculine and feminine energies. Today we neutralize our sex roles, which doesn't always work to our benefit. 50-50 relationships where the roles are shared right down the middle denies the true nature and essence of our sex.

If you were to meet me for instance, you'd be more likely to believe that I inhabit an absolute feminine energy. I have small features, I love to cook, decorate and I love to dress up. Yet if you dig deeper, you'll probably notice that I use the masculine energy within me more. I am generally the one to take charge, make plans, handle reservations, struggle with committment phobia, analyze situations till someone drops and so on and so forth.

I think it was out of necessity really that I ended up polishing my masculine side. And I was reminded the other day that I am still a girl after all. By the same token as Diane Von Furstenberg's motto, "Feel like a woman. Wear a dress," I cannot think of an accessory more sweet and feminine than a bow. I actually used to think bows were too cute and girly. And yet paradoxically, I am in a rebellious mood and I will prove it by wearing what... a bow!

Ablam şu sıralar Intimate Communion adında aydınlatıcı, harika bir kitap okuyor. Abartılı başlığı dışında ben de kendimi tamamen kaptırmış durumdayım. Sakarca özetlemem gerekirse kitap, her iki cinsin de içerisinde maskülen ve feminen enerjiler taşıdığıyla ilgili. Modern günümüzde erkek ve kadın rollerini nötr hale getiriyoruz ki bu her zaman faydamıza olmuyor. Rollerin tamamen ikiye ayrılıp paylaşıldığı 50-50 ilişkiler, özümüzü, doğamızı inkar edebiliyor.

Mesela benimle tanıştığınızda genel olarak feminen bir kadın olduğumu düşünebilirsiniz. Ufak tefek bir yapım var, yemek yapıp dekorasyonla uğraşmaktan, süslenip püslenmekten zevk alıyorum. Ama derinlere indiğinizde içimdeki maskülen enerjiyi daha çok kullandığımı farkedebilirsiniz. Durumu ele alan, plan yapan, rezervasyonlarla ilgilenen, bağlanma fobisiyle cebelleşen, her durumu biri yorgunluktan düşene kadar analiz eden genellikle ben oluyorum.

Sanırım bu maskülen enerjiyi bu kadar cilamam mecburiyetten oldu. Ama geçenlerde biri sağolsun hatırlattı, ben sonuçta herşeye rağmen bir kızım. Ve aynı mantıkla ilerlersek 
Diane Von Furstenberg'nın motosundaki "Kadın gibi hisset. Elbise giy" talimatı gibi, bir kurdeleden daha tatlı ve feminen bir aksesuar düşünemiyorum. Aslında eskiden kurdelelerin fazla şeker ve çocuksu olduğunu düşünürdüm. Ama gel gelelim şu an bir paradoks içersinde isyankar bir moddayım. Ve bunu kanıtlamak için ne giyeceğim... kurdele!

* 1) Photo via Dress, Design, Decor 2) Photo via Crush Cul de Sac 3) Photo by Christa Elyce 4) Photo via Fox on the Run 5) Photo via Crush Cul de Sac  6) Photo via The White Truffles 7) Photo via Une Jeune Demoiselle 8-9) Photos via unknown 10) Photo via A Girl and her Pearls 11) Photo via Preppie Bettie 12) Photo via Pink Lemonade 13) Photo via We Heart It 14) Photo via Une Jeune Demoiselle 15) Photo via Pretty Stuff 

1 comment:

  1. Gunaydin!
    Bloguna sans eseri rastladim, ilk fotograf ve diger detaylarin inceligi cekti beni icerisine.
    Fiyonk ise hayatimda enn begendigim seylerin ortak noktasi. (omzumdaki fiyonk dovme dahil :)
    Dubai'de yasiyorum, herkese 2012'nin son gununden sicak hava dalgalari gonderiyorum!
    Bu arada
    www.dubaideyaz.com blogumun adresi, ilginizi cekerse beklerim!
    Herkese mutlu yillar! ♥

    ReplyDelete