![]() |
| Available at Olive Manna |
I've got a billion things on my mind... an over-flowing to do list, menus to pick for upcoming events (stay tuned for the events) lots of emails to respond to etc etc... When I find myself waving goodbye to my mind, losing its track, I'd like to write things down. It helps to clears my head, put things into perspective and prioritize. Perhaps that is why I've always loved black chalkboards as a decorative home accessory.
Functional in every room, you can use it as a menu-board in the kitchen, a drawing board in the kid's room, an inspirational board in the study, or even as a constantly changing picture in the living room. You can give it a glamorous flare with a vintage baroque frame, or add a modern edge like a tree trunk frame. You can even turn an entire wall into a gigantic chalkboard.
If you had a chalkboard in front of you right now, what would you write on it?
Aklımda milyon tane şey var... git gide taşan yapılacaklar listesi, yaklaşan davetler için seçmem gereken menüer (davetlerin devamı sonra), cevap vermem gereken bir sürü e-mail, vs vs... Kendimi, yolunu kaybetmiş aklıma bye-bye derken bulduğumda aklımdakileri kağıda dökmeyi tercih ediyorum. Yazmak, kafamı toparlamamda, olaylara bir perspektif sunup öncelik sırası yapmamda yardımcı oluyor. İşte belki de bu yüzden siyah tahtaları hep dekoratif bir ev aksesuarı olarak sevmişimdir.
Her odada fonksiyonel, mutfakta menü tahtası, çocukların odasında çizim tahtası, ofisde ilham tahtası, ve hatta salonda sürekli değişen bir resim olarak kullanabilirsiniz. Antik, barok bir çerçeve ile lüks bir hava katabilir, veya ağaç gövdesinden yapılmış bir çerçeve ile modern bir tarz yakalayabilirsiniz. Hatta bütün bir duvarı koskocaman bir kara tahta haline bile çevirebilirsiniz.
Eğer şu an önünüzde bir kara tahta olsa, ne yazardınız?
![]() |
| Available at Fishs Eddy |








No comments:
Post a Comment