"Where there is wine, there is civilization," they say. So it is extremely ironic that although these very lands were one of the earliest wine-producing regions of the world, wine hasn't been engraved in our culture whatsoever. Raki, sure. Turkish coffee, absolutely. Wine? Not so much. In a city that is famous for its booming night life, wine bars were never part of that equation of entertainment. Until recently.
I was coincidentally invited to a dinner at Sensus Wine & Cheese Boutique last week. I remembered the name from the bottles of wine Fuli and Mr. T had brought me when I was hosting my annual Christmas dinner. And they were pretty good. When I made my way around the Galata Tower, I saw their sign on the narrow cobble-stoned street, and slowly entered in what felt like a secluded cellar. I was overwhelmed.
It's strange that a concept so common to Europe can feel so strangely new in a different location. I hadn't quite spotted a place like this in Istanbul before. Only local, Sensus presents over 400 different varities of wine along with all local cheeses. Browsing through the shelves, glowing with whites and reds, feels like a discovery expedition. And the prices are extremely reasonable.
They also organize Tasting Events so if you would like to follow up or learn more about their promotions, you can follow their blog. However, I would recommend it more for a pleasant shopping experience to stock up your home with cheese and wine, rather than dining as the service was absolutely horrendous. Yet all in all, Sensus is a wonderful place to support and learn more about local wines.
"Şarabın olduğu yerde medeniyet vardır," derler. Ne kadar ironiktir ki dünyanın en eski şarap üreten topraklarında yaşıyor da olsak, şarap, kültürümüze hiçbir şekilde işlememiş. Rakı, tabii. Kahve, kesinlikle. Şarap? Pek değil. Git gide gürleyen gece hayatıyla meşhur bu şehirde doğrudürüst bir şarapçı bulmak imkansızdı. Ta ki son zamanlara kadar.
I was coincidentally invited to a dinner at Sensus Wine & Cheese Boutique last week. I remembered the name from the bottles of wine Fuli and Mr. T had brought me when I was hosting my annual Christmas dinner. And they were pretty good. When I made my way around the Galata Tower, I saw their sign on the narrow cobble-stoned street, and slowly entered in what felt like a secluded cellar. I was overwhelmed.
It's strange that a concept so common to Europe can feel so strangely new in a different location. I hadn't quite spotted a place like this in Istanbul before. Only local, Sensus presents over 400 different varities of wine along with all local cheeses. Browsing through the shelves, glowing with whites and reds, feels like a discovery expedition. And the prices are extremely reasonable.
They also organize Tasting Events so if you would like to follow up or learn more about their promotions, you can follow their blog. However, I would recommend it more for a pleasant shopping experience to stock up your home with cheese and wine, rather than dining as the service was absolutely horrendous. Yet all in all, Sensus is a wonderful place to support and learn more about local wines.
"Şarabın olduğu yerde medeniyet vardır," derler. Ne kadar ironiktir ki dünyanın en eski şarap üreten topraklarında yaşıyor da olsak, şarap, kültürümüze hiçbir şekilde işlememiş. Rakı, tabii. Kahve, kesinlikle. Şarap? Pek değil. Git gide gürleyen gece hayatıyla meşhur bu şehirde doğrudürüst bir şarapçı bulmak imkansızdı. Ta ki son zamanlara kadar.
Geçtiğimiz hafta tesadüfen Sensus Şarap ve Peynir Butik'iğine davet edildim. İsmini her yıl verdiğim Noel partime, ellerinde oradan aldıkları birer şişe şarapla gelen Fuli ve Mr. T'den hatırladım. Galata Kulesi'nin köşesinden dönünce, daracık taşlı sokağın üzerindeki tabelalarını yakaladım ve gizli bir mahsene giriyormuşçasına merdivenler indim. Şok oldum.
Avrupa'da gayet normal ve alışılmış bir kavram, farklı bir lokasyonda ne kadar değişik geliyor insana. Istanbul'da hiç böyle bir yere rastlamamıştım daha önce. Sadece yerli şarabın sergilendiği Sensus'da, 400'u aşkın şarap çeşidi ve çeşit çeşit de yerli peynir bulabilirsiniz. Parıldayan kırmızı ve beyazlarla dolu raflarda gezinmek, keşfe çıkmışçasına bir keyif. Fiyatlar ise gayet uygun.
Tatma Günleri de organize eden Sensus'daki faaliyet ve promosyonları blog'larından da takip edebilirsiniz. Ancak ben yemek yeme deneyiminden çok, sadece evinize şarap ve peynir almak için hoş bir alışveriş deneyimi olarak burayı öneririm. Servis korkunçtu. Ama en nihayetinde Sensus, yerli şarapları öğrenip desteklemek için çok hoş, zamanı da gelmiş bir yer.
Avrupa'da gayet normal ve alışılmış bir kavram, farklı bir lokasyonda ne kadar değişik geliyor insana. Istanbul'da hiç böyle bir yere rastlamamıştım daha önce. Sadece yerli şarabın sergilendiği Sensus'da, 400'u aşkın şarap çeşidi ve çeşit çeşit de yerli peynir bulabilirsiniz. Parıldayan kırmızı ve beyazlarla dolu raflarda gezinmek, keşfe çıkmışçasına bir keyif. Fiyatlar ise gayet uygun.
Tatma Günleri de organize eden Sensus'daki faaliyet ve promosyonları blog'larından da takip edebilirsiniz. Ancak ben yemek yeme deneyiminden çok, sadece evinize şarap ve peynir almak için hoş bir alışveriş deneyimi olarak burayı öneririm. Servis korkunçtu. Ama en nihayetinde Sensus, yerli şarapları öğrenip desteklemek için çok hoş, zamanı da gelmiş bir yer.
* 1, 2) Photos via Istanbul Guide 3) Photo via Dustjacket Attic 4) Photos via Sensus Blog 5,6) Photos via Istanbul Guide
No comments:
Post a Comment