Lately, I find myself telling my shopping buddies, "Don't let me buy anything girly!" as that's what I have been gravitating towards since I began to dress myself. I have a feeling that my recent tendency to harshly eliminate flowered patterns, bows and pleats has something to do with the fact that I am losing my romanticism in this town.
I notice that there is a role reversal here. Women have become the hungry hunters with no sense of selectitivity, and the men have become the gazelles - oh those weak, fragile egos. Consequently, at the end of this tragic observation, I realize that I've been subconciously stripping away to simple solids and somewhat masculine lines.
And yet, my eyes can't help but catch on to the latest trend... the statement necklace! Old habits die hard after all. No matter how minimal and simple, whether over a collar shirt, sweater or a worn-out T-shirt, that one piece around the neck rebeliously screams in glitter, "I am still a woman, damn it!" And I simply love that.
Today from 4 to 8 pm, a store I had loved in Alacati, Fenix Bijoux & Objet, will be celebrating their opening in Nisantasi. I will be on the look-out for my statement necklace and I hope a glass of cocktail at the opening will help my indecisiveness.
Son zamanlarda kendimi alışveriş yaptığım arkadaşlarıma, ''Sakın böyle cici bici feminen şeyler almama izin verme!'' derken buluyorum ki kendi kendime giyindiğimden beri elimin gittiği tarzdır. Zannediyorum çiçekli desenler, kurdele ve pileleri elimine etmemdeki bu sert tutum, İstanbul'da git gide romantizmimi kaybetmemden kaynaklanıyor.
Burada roller değişmiş artık. Kadınlar açlıktan çıkmış, seçiciliği yitirmiş avcı, erkeklerse ceylan - aman o çıt diye kırılan narin mi narin egolar.Sonuç itibariyle, bütün bu trajik gözlemlerin sonunda, bilinçaltında gardrobumu düz tek renklere ve maskülen kesimlere indirgediğimin farkında vardım.
Burada roller değişmiş artık. Kadınlar açlıktan çıkmış, seçiciliği yitirmiş avcı, erkeklerse ceylan - aman o çıt diye kırılan narin mi narin egolar.Sonuç itibariyle, bütün bu trajik gözlemlerin sonunda, bilinçaltında gardrobumu düz tek renklere ve maskülen kesimlere indirgediğimin farkında vardım.
Ama gel gelelim gözlerim son trend statement kolyeleri yakalamadan duramadı. Eski alışkanlıklar zor ölür diye boşuna dememişler. Ne kadar basit ve minimal de olsa, yakalı gömlek, kazak veya eskimiş bir T-shirt'ün üzerinde de dursa, boynu saran o bir parçalık takı bağırıyor isyankarca, ''Lanet olsun! Ben hala bir kadınım!'' diye tüm pırıltısıyla! Ve işte buna bayılıyorum.
Bugün saat 16:00 ile 20: arasında Nişantasına yeni katılan, Alaçatı'da ise bayıldığım dükkan Fenix Bijoux ve Objet açılışını kutluyor olacak. Ben de statement kolye peşinde olacağım. Umuyorum kokteylleri kararsızlığıma yardımcı olur.
Bugün saat 16:00 ile 20: arasında Nişantasına yeni katılan, Alaçatı'da ise bayıldığım dükkan Fenix Bijoux ve Objet açılışını kutluyor olacak. Ben de statement kolye peşinde olacağım. Umuyorum kokteylleri kararsızlığıma yardımcı olur.
* All Photos via From Paris to London









No comments:
Post a Comment